Mermerciler olarak bürokratik sıkıntıları her zaman yaşadıklarını ifade eden Çakmak, “Bürokratik sıkıntılar yaşıyoruz, o bizim kanayan yaramız ve bir türlü bitmiyor. İlgili Bakanlarla da görüşüyoruz. Ama maalesef istediğimiz kolaylığı, destekleri bulamıyoruz. Çok ciddi sorunlarımız var.”

Gözden kaçırmayın

Ruslarla görüşmeler olumlu geçtiRuslarla görüşmeler olumlu geçti

Afyon İscehisar Mermerciler Derneği Başkanı Muharrem Çakmak, mermercilik sektöründe kadın istihdamında artışa yöneldiklerini, “Dünya Mermer Başkenti” ve “Dünya Mermer Borsası” özelliklerine sahip Afyonkarahisar ve İscehisar’da çevre ve maden dengesini en güzel sağlayanların Afyonkarahisarlı ve İscehisarlı mermerciler olduğunu söyledi.

Afyon İscehisar Mermerciler Derneği Başkanı Muharrem Çakmak ve dernek yönetim kurulu üyesi Şaban Ceylan ile Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Mermer Grup Başkanı Serkan Sarıçiçek, Afyon Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ettiler. AGC Yönetim Kurulu Başkanı Sezer Küçükkurt ve yönetim kurulu üyeleri kurulu üyeleri İsmail Akar, Mehmet Abdioğulları, Hakan Dilek, Faruk Kılıç tarafından ağırlanan mermer sektörünün temsilcileri Afyonkarahisar ve Türkiye açısından mermerciliğin önemine işaret ettiler.

“MERMERCİLERİN GÜÇ BİRLİĞİ DE ŞEHRİN YARARINA OLUR”
Mermercilik sektöründe birliktelik çalışmalarına ağırlık verdiklerini ve bunun olumlu yansımalarını gördüklerini belirten Afyon İscehisar Mermerciler Derneği Başkanı Muharrem Çakmak, merkezi İzmir’de olan Ege Maden İhracatçılar Birliği (EMİB) Başkanı’nın geçmiş dönemlerde sürekli İzmir’den seçildiğini hatırlattı. Şu anda Afyonkarahisar’ın önde gelen iş insanlarından İbrahim Alimoğlu’nun EMİB’e başkanlık yaptığını ve EMİB’de Afyonluların ağırlığı olduğunu belirten Çakmak “Güç birliği çalışmaları her zaman olumlu yansıyor. Basın-yayın sektöründe olduğu gibi biz de sektörümüzde bunu yaşıyoruz. Örneğin bir ay kadar önce bizim TÜMMER yönetim kurulu toplantısı vardı. Ankara'da bizim genel merkezimiz var. Ben orada da yönetim kurulu üyesiyim. Afyon'da ev sahipliği yaptık, şehrimize davet ettik. Elazığ'ından, Diyarbakır'ından, İzmir'inden yani birçok madenciliğin olduğu farklı illerden şehrimize insanlar geldi ve misafirlerimizi ağırladık. Toplantımızı yaptık. Şehrin kültürel yemeklerini yedirdik. Müzemizi gezdirdik. Böylece şehrin tanıtımı adına da faaliyetler yapmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.

“MALİYETLER ARTTI, SEKTÖR YAVAŞLADI, MERMERCİLİK SEKTÖRÜ SIKINTIDA”
6 Şubat 2023 tarihinde arka arkaya meydana gelen Kahramanmaraş merkezli büyük depremler nedeniyle Afyonkarahisar’da Madencilik Kurultayı yapma düşüncesini hayata geçiremediklerini belirten İscehisar Mermerciler Derneği Başkanı Muharrem Çakmak, “Düzenli olarak her yıl yapılan madencilik kurultayını Afyon'da yapmayı düşündük, planladık. Ama depremden sonra ötelemek zorunda kaldık.Şu anda sektörümüzde döviz artışı nedeniyle ihracatçı açısından durum iyi gibi bakılsada diğer maliyetlerimiz dövizden daha çok artıyor. Şu anda mermer sektörü gerçekten sıkıntılı bir dönemdedir. Genel seçimden bu yana mazot yüzde yüz oranda zamlandı. Bizin en büyük ana giderlerimizden biriside; Elektrik, işçi maliyetleri, vergiler, harçlar, KDV'ler çok ciddi anlamda arttı. Yani maliyetlerin aşırı yükselmesiyle birlikte piyasada da ciddi bir yavaşlama var. Yani hem ihracatta hem iç piyasada. Şu anda mermercilik sektörü biraz önünü göremiyor, tedirgin durumdadır.” şeklinde konuştu.

“BÜROKRASİ BİZİM KANAYAN YARAMIZ, BİR TÜRLÜ SORUNLAR BİTMİYOR”
Mermerciler olarak bürokratik sıkıntıları her zaman yaşadıklarını ifade eden Çakmak, “Bürokratik sıkıntılar yaşıyoruz, o bizim kanayan yaramız ve bir türlü bitmiyor. Ben ikinci dönem dernek başkanı olarak 4’ncü yılımdayım. Dernek Başkanlığı görevine ilk geldiğimizde biriken sorunlar vardı. Biz bunları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne kadar taşıdık. Sayın Cumhurbaşkanımıza çıkamadık. Ama orada Metin Kıratlı Bey var. Bütün izinlerin başında olan bir isim. Ona kadar çıktık. Bütün sorunlarımızı anlattık. Birçok şeyden haberdarlar. Ama maalesef yeterli bir çözüm bulamadık. Daha sonraki zamanlarda bizim bölgelerden, sektörden toplanan sorunlar Ankara'da TÜMMER dediğimiz üst birlikte biz bu sorunları masaya yatırıyoruz. Bu birlik Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuş bir birliktir. Devletin de muhatap kabul ettiği bir yer TÜMMER. Sorunları bu birlikte masaya yatırıyoruz. Ne yapabilirizi birlikte tartışıyoruz. Sayın Bakanlarla da görüşüyoruz, basında da yer alıyoruz. Ama maalesef istediğimiz kolaylığı, destekleri bulamıyoruz. Çok ciddi sorunlarımız var.” ifadelerini kullandı.

“MERMERCİLERİN HER KAZDIĞI YERDEN MERMER ÇIKMAYABİLİYOR”
Madencilik sektörüne mermerciler için çıkarılan ruhsatların kötü niyetle kullanılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Çakmak, “Çıkarılan ruhsatı kötü niyetli kullanmak mümkün değil. Şöyle bir örnekle konuyu anlatayım. Örneğin bir dağ köyünde sade bir vatandaşsınız. Oraya iş makinaları girdi, kazmaya başladı. Diyelim ki iki ay kadar çalıştı. Sonuç olumsuz çıktı. Hemen o etiketi yapıştırırlar. ‘Madenci geldi burada define vardı. Aldı gitti.’ gibi. Oysa öyle bir şey yok. Olursa da belki milyonda bir ihtimaldir olursa bilemiyorum. Ama öyle bir şey kesinlikle yoktur. Zaten harcanan rakam bulunma ihtimali milyonda bir olan defineden çok daha fazladır.” dedi.

“BÜROKRATİK SORUNLARDA KISMİ ÇÖZÜMLER ELDE EDİLİYOR”
Bürokratik sorunların kısmen çözülebildiğine değinen Çakmak, şöyle konuştu: “Birlikteliğimiz sayesinde bürokratik sorunlarımızın çözülebildiği de oluyor. Örneğin 20 tane sorunumuz varsa belki çoğalmasını bu girişimlerle önlüyoruz. Veya 20 tane sorunun hepsini çözemezsek içinde iki tanesini çözersek sayı 18’e düşüyor. Böyle küçük gelişmeler olabiliyor. Ama sorun çözümünde istediğimiz mesafeyi kat edemiyoruz. Yakın zaman önce torba yasada bir yönetmelik çıkacaktı. Taslak hazırlandı. Yasada, ‘Ormanlık alanlarda maden işletmeciliğine izin verilir.’ maddesi var. Yükümlülükleri yerine getirdiğin zaman izin verilir. Bunu değiştirmeye çalıştılar, cümle sonunda verilebilir denilerek ucu açık keyfiyet haline dönüştürmek istediler. Zaten zorda olan sektör iyice zora girecekti, girişimlerde bulunduk ve onu olduğu şekliyle bıraktırdık. Aynı şekilde iki tane sıkıntılı konu vardı. Birini hallettirdik biri olduğu şekliyle kaldı.”

“DEPREMİN PAZAR ANLAMINDA BÖLGEMİZE ETKİSİ YOK”
Asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli depremlerin Afyonkarahisar’daki iç pazarı biraz hareketlendirmeye katkı sağlamadığını belirten Çakmak, şunları kaydetti: “Şu an için iç pazarın hareketlenmesi gibi deprem felaketinin farklı bir etkisi çok fazla yoktur. Ama ileride olur mu bilmiyorum. Ama bölge olarak o bölgedeki firmaları kesinlikle artı olarak etkiler. Bilhassa duyduğum kadarıyla bölgeye yakın olan bölgelerdekilerin şu anda dolu olduklarını öğrendik. Bizim bölgemize çok fazla bir etkisi yoktur.”

“5 YILDIZLI OTEL SAYISININ ARTIŞI MERMER İSTİHDAMINI ETKİLEDİ”
İstihdam konusunda personel eksiliği sorununun çoğalarak devam ettiğini dile getiren İscehisar Mermerciler Derneği Başkanı Muharrem Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Personel eksiliği istihdam sorunumuz çoğalarak devam etmektedir. En büyük sıkıntılarımızdan birisi maliyet artışları, ikincisi de personel sıkıntısıdır. Her geçen gün personel bulmakta zorlanıyoruz. İleriye baktığımızda ileriki yıllarda daha çok zorlanacağımızı görüyoruz. Çözümü bayan işçileri istihdama katmakta görüyorum. Şu anda kısmen firmalarımız buna başladılar. Şimdilik başka bir çözüm yoktur. Sektörümüzde ödediğimiz ücretler asgari ücretin üzerindedir. Ona rağmen son yıllarda mermer sektörü artık biraz daha tercih edilmemeye başlandı. Sebebi mermer sektörü çok ağır veya riskli olmasa bile, ağır ve riskli işler grubuna girdiği için işte bir de çalışma esnasında, fabrikada makineler suyla çalışıyor. Çalışanların üzeri ıslanıyor v.s. Tüm bu nedenlerle daha kolay işlere yönelmeye başladılar. Ben bizim mermer sektörü istihdamına Afyon’da çoğalan otellerin etki ettiğini düşünüyorum. Afyon'da beş yıldızlı otellerimiz malum çoğaldılar. Çoğalması da gerekiyor. Gurur da duyuyoruz. Ama her bir otelde 350 tane çalışan var. Adam, mermer fabrikasında çalışacağına o tür yerlerde çalışmayı tercih ediyor. Onun da etkisi var.Mermerciler olarak gerekli işlemleri yapıyoruz. Hatta tekrar müracaatlar yapıyoruz. Red cevabı verilen ruhsatlar var. Hiçbir gerekçe de göstermiyor. ‘Görünen lüzum üzerine.’ deniliyor. Red cevabını alan adam belki 15 sene o ocağı ocak etmek için uğraştı. Belki ondan sonra para kazanacak.”

“AFYON MERMERCİLERİ İTALYA’NIN ÖNÜNE GEÇMİŞ DURUMDA”
Afyon İscehisar Mermerciler Derneği Başkanı Muharrem Çakmak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nur içinde yatsın ‘Dünya mermerinin başkenti’ sloganı rahmetli İsmail Bayram’ın sloganıdır. Ben o zaman Belediye Meclis Üyesiydim. Merfesdiye bir organizasyon düzenlerken biz maden ve mermerciliği nasıl markalaştırabiliriz diye kafa yorduğumuzda ‘Dünya Mermer Başkenti’ olarak yola çıktık. Bu yola çıkışla şu anda ‘Dünya Mermer Borsası’ haline geldi. Afyonkarahisar, bu nimetinfarkında bile değil. Bunun medyamızda özellikle işlenmesini istiyoruz. Biz artık sadece mermer üreten değil mermerin ticaretini yapan, dünya borsası haline geldik. Birçok fabrikamız bir taraftan üretim yaparken birçok fabrikamız oluşturdukları tanıtım stantlarıyla dünyanın her türlü taşını temin edecek tek merkez İtalyan'ın bile önüne geçmiş durumdayız. Zorluklarımız var mı? Var. Biz devletten destek alamıyoruz.”

“ÇEVRE-MADEN DENGESİNİ EN GÜZEL KURAN AFYONLU ve İSCELİ MERMERCİLERDİR”
Çakmak, şu ifadeleri kullandı: “Şunu da belirtmekte fayda görüyorum. Madenci ‘tu kaka’ değildir. Artık bunu kafamızdan bir silmek lazım. Çünkü gerek Ege'de çıkan yangınlarda gerekse Karadeniz'deki sel afetinde gerekse deprem bölgesinde devletimizin en sağ kolunda olan madenciler ve mermercilerdir bunu tüm medyadan gördük. Gerek iş makineleriyle, gerek ekipmanlarıyla bu ülkenin sıkıntıları atlatması için gönül rahatlığıyla malından, mülkünden vazgeçebiliyorlar. Lakin Türkiye genelindeki ormanlarda tüm madenciler ve mermerciler on binde iki yer kullanmaktadır. Ağaçlandırmaya zararımız varken biz on binde on binin bedelini ödüyoruz zaten. Ödemeden sonra çalıştığımız madeni rehabilite ederek bırakıyoruz. Devlet çam dikiyor. Bizim madenciler zeytin dikiyor, fındık dikiyor, fıstık dikiyoruz. İmkân var. Sivas'ta toprak yapısına bakarak elma ve vişne dikiyorlar. Şimdi madenciyi artık bu bazı vakıflar bilhassa Alman Vakıfları ve çevre dernekleri madencilerin üstüne aşırı gitmektedir. Şimdi de bir çatışma yaşanıyor. Umarım sağlıklı neticelenir. Bizim çevreye de madene de ihtiyacımız var. Bunu en sağlıklı yapan, en güzel yapan Afyonlu ve İscehisarlı madencilerimizdir. Çünkü kökten madencilik tecrübeleri vardır. Bu adamlar doğaya saygılı, doğanın içinde yaşıyorlar. Hiçbir yeri talan etmemize bizim imkan yok.”

“BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE İHRACATI ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Afyon İscehisar Mermerciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ticaret Odası Mermer Grup Başkanı Serkan Sarıçiçek’e, sektörel anlamda iki ayrı seçimde iki ayrı grupta çalışmasının ardından birlik beraberlikle ilgili çalışmalar yapıp yapmadığı soruldu. Soruyu yanıtlayan Sarıçiçek, şunları söyledi: “Biz ATSO bünyesinde5, 10 ve 21’nci gruplar olmak üzere üç mermer komitesindeyiz. Seçimlerde rekabet yaşansa da artık bir rakiplik görmüyoruz. Yani birlik beraberlik içindeyiz. Hatta geçen hafta bir komite toplantısı gerçekleştirdik. Bu komitede aldığımız kararlar yaklaşık 3 yılda 10 ülkeye iş gezisi düzenlemek oldu. Bunu bakanlığa onaylatarak 61 milyon TL ödenek aldık. Yaklaşık 3 yıl 10 tane farklı bakir olan ülkelere yeni pazar bulmak için bu insanlarla beraber, bizle beraber 32 firmayı da götürüp, gezdireceğiz. Başkanın dediği gibi artık birlik, beraberlik günüdür. Çünkü bizim artık rakibimiz çok fazladır. Bizim rakibimiz Mısır, bizim rakibimiz İran. Biz kendi kendimize çelme takarsak, kısır döngüye girersek biz ciddi şekilde büyük yara alıyoruz. Şu an ihracatta ciddi gerilemeler var. Bu ticaret verilerine de yansıyor görüyoruz. Ciddi oranda mermer ihracatında şu anda yüzde 40 ile yüzde 50’ye yakın bir gerileme var. Bizim taş ocakcılığı ile metal maden ocakcılığını ayırmamız lazım. Torba yasalar nezdinde metal maden ocakçılığı ile taş ocakçılığı aynı yerde olduğu için sıkıntı yaşıyoruz. Oranlardaki sıkıntılar, meradaki sıkıntılar, o bürokrasi de ki uzamalar bundan dolayı olmaktadır. Bir mera izni 1-2 sene sürüyor. Doğal taş bir modadır ve biz bu modayı takip etmek zorundayız. Bugün bir gri moda ise yarın beyaz moda, kırmızı moda, siyah moda. Biz modayı kaçırıyoruz. Yurt dışına böyle değil. İzinler bir yerde toplanıyor. Bir yerden ve hızlı çıkıyor. Ama biz burada 28 tane yerden izin görüşü alıp bekliyoruz. Mesela bir köyde muhtara takılıyoruz. Muhtar izin vermezse ocak açılamıyor. Böyle olmamalı. Yani bizler iş adamıyız. Büyük yatırımlar yapıyoruz. Büyük girdilerle geliyoruz. Ama maalesef çok böyle kısır döngüler içinde, keyfi uygulamalarla izinlerimiz iptal edilebiliyor. Ruhsat güvenliği yok. En büyük kanayan yaramız bu. İnsanlar bu yüzden yatırım yapmaya korkuyor. Yarın ruhsatımız iptal olabilir. Aldığınız yer 6 ay bir sene sonra iptal edilebilir. Bir güvenliği yok. Biz bununla çok uğraştık. Bürokrasinin iki dudağının ucundayız.”

“KADIN İSTİHDAMININ ÖNÜ AÇILMALI”
Burdur ve İzmir’deki işyerlerinde yüzde 90 oranda kadın çalışanı olduğunu kadın istihdamının önünün açılması gerektiğini vurgulayan Serkan Sarıçiçek, “Örneğin İzmir’de toplam 50 çalışan varsa bunun 40’ı bayandır. Afyon’dan daha çok özellikle Burdur, İzmir, Antalya gibi kesimlerde ciddi bayan istihdamı var. Diğer iller kadın istihdamında bizden önce harekete geçti.” dedi.
Mermerciler Derneği Başkanı Muharrem Çakmak, konu hakkında şunları söyledi: “Son yıllarda yeni yapılan fabrikalarımız, tesislerimiz zaten son derece modern yapılıyor. Şu anda Afyon'da da bayan istihdamı ciddi anlamda vardır. Yüzde 20-30 civarında, fabrika kapasitesine göre bu oran değişmektedir. Bayan çalıştıran firmalarımız var. Bir dönem biraz Suriyelilerle falan ihtiyaç çözülmeye çalışıldı. Suriyeliler’i de zaten herkes çalıştırmıyor. Onlar küçük ve atölyevari işletmelerde çalıştırıldılar. Büyük firmalar önceleri çalıştırmadılar. Sonradan birkaç onlardan da çalıştıran oldu ama burada da ayrı bir nokta var. Biz bunu daha önceden bakanlara da söyledik. Suriyeliler ülkemizde eğer ikamet ediyorlarsa yasal hakkıyla yasal olarak çalışma izni de verilsin. Kaçak şekilde çalışmak zorunda kalmasınlar. Bu nedenle bazen baskınlar yapılıyor. Eğer saklanamadıysa ceza yazılıyor. Burada bir sıkıntı var. İkamet var, çalışma izni vermiyorsun. Çalıştığını da biliyorsun. Ama bu konu çözülmedi. Niye çözmedilerse bilemiyorum.”